Hasta bir mü'mini ziyaret etmek Peygamberimizin (s.a.s) sünnetidir. O, hastaları ziyaret eder, mü'minlere de hasta ziyaretini tavsiye ederdi . Hasta bir mü'mini ziyaret eden kişi hem hastaya moral vermiş olur, hem de kendisi sevap kazanır 

   İnsan, hasta olmadıkça sağlığının kıymetini bilemez. Hastalıklar imtihandır. Kaza ve kadere inanan bir mü'min için hastalıklara karşı tevekkül göstermek ve istircâ etmek (Allah'a teslimiyet) gerekir. Allah'ın her hastalığın şifasını yarattığı unutulmamalıdır Rasûlullah, karın ağrısından şikayet eden bir hastaya "bal içmesini" tavsiye etmişti"  Bu, bir "tedavi" öğütüydü.

    Peygamberimiz (s.a.s) hastaların ziyaret edilmesini, cenazelerin takip edilmesini, zira bunların "ahireti" hatırlatacağını söylemiştir  . Hastaları ziyaret ettiğinde elini hastanın alnına kor, hastanın elini kendi eli içine alır, şefkatle hatırını sorar: "Geçmiş olsun, inşallah hastalığın günahlarını temizler. "buyurur ve hasta için dua ederdi.

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Eğer hasta, ölüm hastası ümitsizse, ona kelime-i tevhîd telkin edilir  Hasta yanında daima hayır konuşulur. Ban rivayetlere göre Yasin ve Ra'd suresi okunur.

      Hasta ziyareti gerçek müslüman için bir görevdir. Çünkü Rasûlullah, mü'mileri bir vücudun organları gibi birbirine bağlı görmüş, "Sevilmede, merhamet ve şefkatte mü'minleri bir vücut gibi görürsün. O vücudun herhangi bir azası rahatsız olursa diğer azalar da onunla beraber ızdırap duyarlar"  buyurmuştur.

    Rasûlullah, müslümanın müslüman üzerindeki beş hakkından söz ederek şöyle buyurmuştur: "Onunla karşılaştığında selâm ver, seni davet ederse icabet et, senden nasihat isterse nasihat et, aksırır da Allah'a hamdederse ona yerhamükallah' de, hastalandığında ziyaret et, öldüğünde cenazesini takip et" 
    En güzel ahlâkı yaygınlaştıran Allah'ın Rasûlü Hz. Muhammed (s.a.s) en insanî duygularla donatılmış bir yardımlaşma ve kardeşlik ortamı oluşturmuştur. Hasta ziyareti, insanî duygulardan biridir. Çünkü hasta, kendini yalnız hissetmez, ölüm karşısında kendini biçare görerek bedbaht ve ümitsizliğe düşmez, acıları hafifler. Yahudi bile olsa, Rasûlullah'ın yaptığı gibi hasta ise ziyaretine gidilir.